Birkaç farklı başlıkta Kernel’ den beklentimizi ve özelliklerini kıyaslayabiliriz. Kernel ‘den beklentimiz aslında yazılmış olduğu işletim sisteminden beklentimizdir.

Sanallaştırma dünyasında ise Sunucu Sanallaştırma (Server Virtualization) platformunun, güvenliği, performansı ve misafir etmiş olduğu Sanal Sunucu (Virtual Machine) sağlıklı, güvenli ve tam performans ile hizmet etmesi ile sonuçlanacaktır.

Sunucu Sanallaştırma (Server Virtualization) platformu ve Misafir ettiği Sanal Sunucu (Virtual Machine) yaşam süresine, planlı ve plansız kesintilerde ki davranışına etki edecektir.

Microkernel Mimarisi içinde, aygıt sürücüleri ve servisleri ayrı bir katmanda barınmaktadır. Aynı uygulamaların kullanıcı ara biriminde çalıştığı gibi. İşletim sistemi, sürekli olarak Kernel ile iletişim halindedir ve mesajlaşma yöntemiyle iletişim kurmaktadır.

Ayrı katman ve her bir işlemde mesajlaşma ve onay süreci devreye girdiği için her bir işlem süresi biraz daha uzun sürmekte ama süreç, daha güvenli bir şekilde işlemektedir.
Aygıt sürücüleri ve servisleri ayrı katmanda yer aldığı için işlemleri adreslemek ve işlemi doğru adrese göndermek zaman almaktadır.

Microkernel mimarisinde Mesajların gönderilmesi, katmanlar arasında ki iletişim Microkernel mimarisinden ayrı bir katmanda yapıldığı için Kernel boyutu daha küçüktür.

Monolithic Kernel da ise durum tam tersidir. Aygıt sürücüleri işletim sistemi (operating system) çekirdeği bir parçası olarak çekirdek içinde çalışır. İşlemler bu özellik sebebiyle sürekli bir onay mekanizmasına bağımlı değildir ve süreç daha hızlı işlemektedir.

Aygıt sürücüleri ve servisler, Kernel ile aynı katmanda yer aldığı için Kernel boyutu da daha büyüktür. Daha büyük bir ayak izi ve işletim sistemi (operating system) yaşam süresi içinde alınabilecek daha fazla saldırı ve daha fazla yama yönetimi olarak bizlere geri dönüş sağlamaktadır.

Biz son kullanıcılar ana temel beklentimiz güvenlik üzerine kurgulasak bile işletim sistemi (operating system) yazan kişi ya da kurumların karar vermesi gerçekten zordur.

Rekabet etmiş oldukları bir dünya vardır ve bizim beklentilerimiz bazen ikinci planda kalabilmektedir. Kernel’ in sahip olduğu bu özellikler, işletim sistemi (operating system) yazılma adımlarında ve sonrasında gelen ek talepler de düşünüldüğü zaman seçim gerçekten karar vermesi zor olmaktadır.

Hiçbir işletim sistemi (operating system) piyasaya sürüldüğü zaman tam kullanılabilir olmamakta kullanıcılardan gelen geri bildirimler sonrasında işletim sistemi şekil almaktadır.

Bazen son şekli alması, yaşam süresinin sonuna yetişmektedir.

Eskiden söylediğimiz gibi yaması çıkmış bir işletim sistemi kendini kanıtlamış bir işletim sistemidir. Ama artık değişen dünyamız da durum bu şekilde değil…
Windows as a Service çalışmamızda bu söylemi bir kez daha konuşacağız.

Kullanıcılardan gelecek olan geri bildirimlere hızlı ya da yavaş cevaplar vermek kernel seçimi ile bire-bir doğru orantılıdır.

Microkernel mimarisinde, işletim sistemini genişletme ek özellik ekleme işlemleri daha kolaydır. Çünkü çekirdek boyutu daha düşük, donanımdan ayrı ve her bir bileşen kendi özelinde ayrı parçalarda olduğu için çok daha fazla esneklik sağlamaktadır.

Monolithic Kernel da ise durum tam tersidir. işletim sistemi (operating system) genişletmek, ek özellik ekleme işlemleri daha zordur. Çünkü çekirdek ile donanım sürücüleri aynı ve her bir bileşen kendi özelinde ayrılmaz parçalardan oluşmakta ve çok kolay esnetmemektir.

İşletim sistemi Kernel seçimi son özellikler içinde seçime etkendir. işletim sistemi (operating system) yazacak olan kişi ve kuruluşlar Microkernel’ in sahip olduğu dağınık mimari nedeniyle daha fazla kodlama yapmakta ve işletim sisteminin kodlanmasında, yazılmasında daha fazla efor ve zaman harcamaktadır.

Monolithic Kernel da ise daha az kod yazma ve sonrasında sonuca ulaşılmaktadır.

En yaygın kullanım da olan ve bilinen işletim sistemleri Symbian, Mac OS, Minix gibi işletim sistemleri Microkernel mimarisini kullanmakta. Solaris, OS-Nine, Dos işletim sistemleri ise Monolithic Kernel mimarisini kullanmaktadır.

Microsoft, Windows 95 ve 98 işletim sistemleri de dahil olmak üzere Monolithic Kernel kullanırken Windows NT yani Windows Yeni teknoloji isimli işletim sistemiyle köklü bir dönüşüm yapmış ve işletim sistemlerini Microkernel mimarisinde yazmaya kadar vermiştir.

Windows ME işletim sistemini hatırlayanlar ya da hatırlamak bile istemeyenler vardır.

İşte bu işletim sistemi bu dönüşümden çok fazla etkilenmiş Milenyum işletim sistemi (operating system) olarak piyasaya sürülmüşken, tarihin tozlu raflarında hatırlanmak bile istenmeyen bir işletim sistemi olarak kalmıştır.

Son on sene içinde Sunucu Sanallaştırma (Server Virtualization) Savaşları, kıyaslamaları özelinde izlemiş olduğumuz ve belki de taraf olduğumuz karşılaştırmalar, aslında işletim sistemi (operating system) yazılma aşamasında verilen bir kararın sonucudur.